Çocuk kendisinin ve ötekinin sınırları olduğunu kendisine sınır kondukça anlayabilir ve bunları fark edebilir. Birçok konuda olduğu gibi sınır koyma konusu da zamanla şekil değiştiren, çocuk ve bakım vereni arasındaki ilişkide kendi rengini bulacak bir konu.
Winnicott Ebeveynlerle Sohbet kitabında çocuğa hayır deme sürecini üç bölüme ayırarak anlatıyor. Bu üç bölümü birbirinden ayrıştıran şey çocuğun büyümesi ve kavrama becerisinin gelişmesi.
Bu aşamaların ilkinde söze yer yoktur, bebeğe hayır denmez çünkü zaten bebek bunu anlamaz. Tüm yetki bakım verendedir, böyle de olması gerekir. Çocuğun ailenin sağladığı denetime ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaç ortadan kalkana kadar da (yani erişkin hale gelene kadar) çocuğa karşı olan bu sorumluluk azalarak da olsa devam eder.
İlk başlarda annenin ve bir süre sonra da anne-babanın görevi beklenmedik şeyleri fark etmek ve bunların çocuğun başına gelmesini engellemektir. Bunlar düşünsel boyutta yaşanmaz, yani anne-babanın düşünmesine çok gerek olacak bir durum yoktur, genel bir davranış tarzını içerir. Kısaca bu süreç boyunca ebeveynler “hayır”ı bebeğe değil, dış dünyaya söyler gibidirler. Sanki bakım verenler bebeği bir dairenin içinde tutmaktadır, dış dünyaya bu daireye yaklaşmamasını söylerler ve içerideki bebeği korumak için dış dünyanın bu dairenin sınırlarını aşmasına izin vermezler (Winnicott).
Bu aşamada her an tümü ile sorumlu olan ebeveyn olduğu için istenmeyen herhangi bir şey olduğunda kendisini suçlaması da normaldir.
Ebeveynler korkarsa bu sınırları korumaları zorlaşır. Dış dünyada ne olduğundan bağımsız, bu sınırları korumayı sağlayacak olan ebeveynlerin sakin kalabilmesidir. (6 numaralı # bebek-çocuk postunda bundan biraz bahsetmiştim.)
İlk zamanlardaki bu sıkı korumadan sonra, bir noktada dış dünya bu sınırların içine girmeye başlar, bu beklendik bir durumdur, gereklidir, normaldir. Bu an gelene kadar korunan çocuk artık iki şeyi yapabilmeye başlar: Başına gelen şeylerle baş etme yolları geliştirebilir ve hatta beklenmeyenleri öngörebilir.
Bu ikinci aşamada çocuğa hayır denmeye başlanır. Üçüncü aşamada ise açıklamalar da devreye girer.
Bunlara devam edeceğim.
Fotoğraf, Caroline Grondin, Unsplash.