anne1

Winnicott şöyle devam ediyor:
“Kendilerini kolayca yetersiz hissederler. Her şey için kitaba bakmak ya da radyo dinlemek zorunda kalırlarsa doğru şeyi yapsalar bile hep çok geç kalmış olacaklardır, çünkü doğru olan derhal yapılmalıdır. Tam olarak doğru zamanda harekete geçmek, deyim yerindeyse hareket sadece sezgisel veya içgüdüsel ise mümkün olabilir. Daha sonrasında işin içine akıl girebilir ve insanlar ne olup bittiğini anlamaya çalıştıklarında bizim yapmamız gereken onlara bu konuda yardım etmektir. Karşı karşıya kaldıkları çeşitli sorunları, davranışlarını ve davranışlarının olası sonuçlarını tartışabiliriz. Ama bu onlara ne yapacaklarını söylemekle aynı şey değildir.” (sf. 4)
Bu son cümle çok ama çok önemli…

Winnicott anneleri anlamanın, onlara kendilerini anlamada yardımcı olmanın önemini vurgulamaktadır. Birine bir an ne yapmasının daha iyi olacağını söylemenin o an için faydalı bir tarafı olacak olsa da, bu geçici bir çözüm olacaktır. Kalıcı bir yardım için, annenin de düşünebildiği bir zamanda o kafa karıştıran, o anlaşılamayan ana geri dönüp büyüteçle yaklaşmak gerekir.
Bu da kolay bir iş değildir. Bebekle ilgilenirken, bir anne olma sürecindeyken, fiziksel hormonal psikolojik çok yoğun şeyler yaşarken, dış dünyada çok fazla şey olurken buna zaman bulmak, zaman ayırmak zordur. Yine de bir yerden başlamak, bunu mümkün olduğunca yapmaya çalışmak önemlidir. Bir şeyleri anlamlandırmak bebeğe iyi geleceği gibi anneye de kendi yolculuğunda iyi gelecektir.

Fotoğraf Bharath G. S., Unsplash.

02/12/2020

Kategori: anne