Bir hikaye:
“Bir kişiye hipnoz etkisindeyken ‘Hipnozdan çıktıktan sonra saat 2’yi çaldığında kalkıp camı açacaksınız’ deniyor. Hipnozdan çıkartılıyor ve kişi gerçekten de saat 2’de kalkıp camı açıyor. Ona neden camı açtığı sorulduğunda içinden öyle geldiğini söylüyor.”
Charles Brenner’in “Psikanaliz Temel Kavramlar” kitabından aldığım bu örneğin bilinçdışından gelen fısıltıları güzel resmettiğini düşündüğüm için paylaşmak istiyorum.
Herkesin birtakım inançları, şablonları, korkuları, kaygıları, bilgileri, dürtüleri, güdüleri vardır ve kişi bunların bazılarının bilincinde olsa da çoğunluğu bugünü en çok etkileyen bilinçdışındadır. Bu böyle bir zihin taşıyor olmakla birlikte gelir, normaldir.
Bu konu çocuk yetiştirirken de çok önem kazanır çünkü, bu örnek üzerinden devam edecek olursak, gündemde kabaca iki mesele vardır: Birincisi ebeveynlerin iç fısıltıları sahnededir, ikincisi yetişmekte olan çocuğa bir şeyler fısıldanmaktadır.
Doğumdan itibaren çocuk yaşantıları bilinçdışına bir şekilde kaydedecektir, ebeveynlerden çocuklarına birtakım inançlar, doğrular, yanlışlar geçecektir, bunlar normaldir, normaldir, normaldir. Bunları araştırmak ve keşfetmek çok önemli olsa da, her şeyin hemen farkında olmaya çalışmak yerine sorgulamaya devam etmek ve zamanı geldiğinde çocuğun da bunları sorgulamasını, deşmesini, bunlarla uğraşmasını ummak belki de en iyisidir.
Yarın bilinçdışından devam edeceğim.
Fotoğraf Andrew Ridley, Unsplash