Bireysel farkındalık söz konusu olduğunda bilinçdışı malzemenin farkına varılmasının önemi üzerinde çok duruluyor ancak şu da gözden kaçırılmamalı: “Kişi, duygularının, anılarının, itkilerinin, temsillerinin ve çatışmalarının tamamının sürekli olarak farkında olsaydı, bunların içinde boğulup kalırdı.” (Nancy McWilliams, Psikanalitik Tanı)
Rahatsız edici, kafa karıştırıcı, sıkıntı verici fikirlerin, duyguların, yaşantıların (mesela çok ihtiyaç duyulan birine öfkelenme, yakın birinin zarar görmesini isteme, cinsel arzu duyulmaması gereken birine karşı cinsel arzu duyma, vb.) bilinç alanından uzak tutulması kişinin gerçekliğe uyum sağlayabilmesi, var olan dengesini koruyabilmesi için gerekli olabilir.
Kısacası, ortaya çıktığı takdirde baş etmesi zor olacak fikirler, duygular, yaşantılar savunma mekanizmaları sayesinde bilinçten uzakta tutulurlar. Dolayısıyla, bilinçdışı malzemenin bilinçdışında tutulmasının bir sebebi olduğu, farkına varılıp uygun bir aksiyon alınması ne kadar önemli olsa da koruyucu ve uyum sağlayıcı fonksiyonları da olduğu unutulmamalı.
Fotoğraf, Patrick Hendry, Unsplash.