Covid-19 ile birlikte kimsenin tanışık olmadığı, alışık olunmayan bir süreçten geçiyoruz ve çocukla geçirilen pandemi, ebeveynliği doğal akışından çok daha farklı bir şekle sokmuş durumda. Dolayısıyla bu dönemde yaşanan ebeveynliğin önceden yazılanlarla açıklanması yeterli olmuyor. Buradan yola çıkarak, her gün önce pandemi ile ilgili yapılan konuşmalardan, çıkan yayınlardan, yazılan yazılardan kısa bir paylaşım yapacağım, diğer seriye ondan sonra devam edeceğim. Bugün bir Kısa Dalga podcastiyle başlıyorum.
Kısa Dalga’da Koronavirüs Güncesi’nin bu bölümünde psikolog Şükran Sarp böylesi değişik bir dönemde bir annenin kendisine yukarıdaki soruyu sorduğunu belirtiyor.
Dönemin anormal bir dönem olduğunun unutulduğunu ve ebeveynlerin bir yetişkin olarak hep rasyonel düşünebilmeleri, hep stresle başa çıkabilmeleri gerektiğini düşünebildiklerini ve böylece kendilerine karşı hayal kırıklığı yaşadıklarını ekliyor.
Diyor ki “Halbuki içinden geçtiğimiz dönem hiç normal değil, daha önceden tanışık olmadığımız bir düzendeyiz, stres seviyesi ise doğal olarak çok yüksek. Bunu kabul etmeliyiz. … Kendimizden çok beklentideyiz belki: Süper zaman geçireceğiz, kaliteli zaman geçireceğiz. Hayır. Motivasyonsuzluk da beklemeliyiz, hiçbir şey yapmadan durabilmeliyiz.”
Bu dönem öneri almak için ayrıca zor bir dönem. Üstüne üstlük her şeyi söylemesi yapmasından her zaman çok daha kolaydır. Bu ‘Hiçbir şey yapmadan durabilmeliyiz’ için de geçerli. Yine de, burada söylenenlerin altını çizmek ve gerektiğinde hatırlamak koruyucu bir faktör olacaktır.
Yarın da bu konuşmadan paylaşımlarla devam edeceğim.
Konuşmanın tamamı için: https://www.kisadalga.net/koronavirus-guncesi-8-karantinada-cocuklarin-ruh-sagligi/
Fotoğraf Andrew Ridley, Unsplash