Öncelikle, kitapta bahsedilen sohbetler annelerle yapıldığı için cümleler anneler üzerinden kurulmuştur ancak aynı durum babalar için de geçerlidir.
Winnicott’un burada üstünde durduğu nokta çok önemli. Bir an ne yaşandıysa ebeveynin o an için elinden gelenin en iyisini yaptığının altını çiziyor.
Burada kilit nokta ‘tekrar tekrar dinlemek’ kısmı. Yeterince dinlersek, anlayabiliriz.
Radikal gelebilir ancak bunu ‘kötü’ olduğu düşünülen davranışlar için dahi düşünmek mümkündür. Herkes her an ruhsallığının el verdiği şekilde davranmaktadır ve bazı anlar baş etmesi zor olabilir, elden başka türlüsü gelmeyebilir.
Bunu özellikle duyarlı ebeveynlikle birlikte gelen kaygı ve suçluluk duyguları yükseldiğinde hatırlamak faydalı olabilir.
Winnicott’un bu kitapta bahsettiği annelerin ruhsal açıdan nispeten sağlıklı anneler olduğunu bilmek de önemli. Çocuğuna sürekli kötü davranan kişi için bile aynısını düşünmek mümkün olsa da (yani o da kendi ruhsal yapılanmasının el verdiği şekilde davranıyor olsa da) o çocuğun başka bir yetişkin tarafından korunması, annenin ise bir tedaviye başlaması gerektiği gerçeği tartışılmazdır.
Bebeklerin ve çocukların neyi neden yaptığının anlaşılmasının, onlara şefkatle yaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu çok sık duyuyoruz, bu çok doğrudur da, ancak aynı şekilde bir anne-babanın de bir dinleyeninin olması, neyi neden yaptığının anlaşılması önemlidir ve bu kesinlikle es geçilmemesi gereken bir konudur.
Fotoğraf, Paul Talbot, Unsplash.