(Bir önceki paylaşımdan devam)
–Anne olmaya hazırlanırken, daha önce yaşanan hiçbir şeye benzemeyen bir deneyimle karşılaşılır. Bebek olduğunda bu, düşüncelerin, korkuların veya umutların ve hayallerin neler olacağını belirleyecektir.
–Bir çocuğun dünyaya gelişi, annenin tercihleri ve zevklerini yönlendirecek, büyük olasılıkla bazı değerleri yeniden düzenleyecektir. Şaşırtıcı bir biçimde, geçmiş bütün ilişkileri etkileyecek, en yakın bağları yeniden gözden geçirmeye ve ebeveynin kendi aile geçmişindeki rolünü tekrar tanımlamasına neden olacaktır.
–Bu zihnin sadece yeniden düzenlenmiş bir hali değildir, daha önceki zihin yapısıyla yan yana var olacak ve onu etkileyecek tamamen yeni bir düzenlemedir.
Tüm bunlar dış dünyada bebeği beslerken, büyütürken, onunla oynarken, onu uyuturken ve bu yeni insanı sevmeye başlarken ve bunlarla eşit düzeyde yeni olan görevlerle baş etmeyi öğrenirken zihnin içinde olup bitecektir.
–Yaşamın pratik gerçekleri dikkati daha fazla talep ettikçe annelik zihin yapısı geri plana çekilecek ancak kaybolmayacaktır. İhtiyaç halinde, örneğin çocuk hasta olduğunda, başı belaya girdiğinde veya tehlikede olduğunda öne çıkmak üzere kuliste bekleyecektir.
(Kaynak: Bir Annenin Doğuşu)
Şu noktaların altını çizmek de önemli:
Tüm bunlar oldukça yoğun süreçler ve herkes bunlarla karşılaşmaya, ruhsallığında bu değişikliklerin yaşanmasına hazırlıklı olmayabilir. Normal şartlar altında dahi zorlu olan bu süreç kimisi için çok daha fırtınalı geçebilir ve normalden fazla zorlayıcı olabilir. Böyle durumlarda etraftan destek alınması çok faydalı ve sağlıklı olacaktır .
İşin belki de en zorlayıcı kısımlarından bir tanesi, üçüncü maddede belirtildiği gibi, iç dünyadaki bu değişimlerin dış dünyada da çok şey yaşanırken başa geliyor olması.
Aynı zamanda, bu bahsedilenlerin hepsi tüm annelere uymayabilir. Burada genel ve evrensel olduğu varsayılan bir tablo çizilmektedir ancak nasıl herkesin hikayesi biricikse, her annelik serüveni de biricik olacaktır.
Fotoğraf, Dave Hoefler, Unsplash.