Category: zihinsel tasarı

Aşağıda zihinde aileye yeni katılacak bireyle ilgili oluşturulan tasarılara örnekler bulabilirsiniz. Yazar bunların genelde bilinçdışında tutulduğuna, bunun da bebeği olduğu haliyle tanımanın önünde engel olacağına vurgu yapıyor.

“Bütün yapıyı dengede tutmak için ailedeki kişilerin elde etme eğiliminde olduğu, çoğunun nesiller boyu aktarıldığı bazı başka roller vardır. Bazı ailelerde her zaman bir kara koyun, güzel ama günahkar olan baştan çıkarıcı bir kadın, hiçbir zaman başarısızlığa düşmeyecek büyük bir umut, aile bilgesi, kahraman, ailenin kurtarıcısı, aile sırdaşı, aile gazetesi, herkesi bir arada tutan ailenin duygusal merkezi, aile soytarısı, aileyi her zaman eğlenceli bir şekilde bir arada tutan animatör vardır. Genelde genç neslin üyelerini bu rollerden birini doldurmak üzere yönlendiren bilinçdışı bir eğilim vardır.” (sf. 58)

“Örneğin, ilk doğan ve büyükanne-babanın favorisi olan amca, karısı ve çocuklarının hepsi genç kardeşin ailesinden daha iyi ve daha özel görülebilir. Daha genç olan kardeşin ailesinin ünlü bir kişi, dahi ya da büyük bir iş adamı olarak sıra dışı biri olacak ve aileyi iyi bir duruma getirecek bir bebek sahibi olma konusunda fanteziler kurmaması güçtür.” (sf. 58)

“Eğer şartlar yerindeyse, bebeğin cinsiyeti uygunsa, yeni çocuk bilmem kimin ayak izlerini takip edecek gibi algılanır. Bazen bu aile stereotiplerini kırıp bebeğin kendi özel kimliğini oluşturmasına izin vermek büyük çaba ister.”
(sf. 58)

“Bazı kadınlar yeni bebeklerinin evliliklerini daha yüksek düzeylerde bir uyum ve tatmin düzeyine çıkaracağına inanmak isterler.” (sf. 52)

“Eğer çekirdek aileniz beş kişiden oluşuyorduysa ve yeni aileniz sadece üç kişiyse, belirsiz bir başarısızlık ya da tamamlanmamışlık hissedebilirsiniz.” (sf. 52)

“Bu tür tuzaklardan kaçınmanın anahtarı düşünce süreçlerinizin farkında olmaktır. Bu fantezileri tanımlamadan, gerçek bebeğinizin olduğu gerçek kişi olarak değerini bilmeniz zordur.” (sf. 52)
Burası çok önemli: Önemli olan bu tasarıların olup olmadığı değil, onların farkında olunup olunmadığı. Fantezi vardır, kurulur, bu çok normaldir. Yeni anne-babalar için de zamanında kurulmuş olabilir.

Fotoğraf David Clode, Unsplash.

“Fantezileriniz, istekleriniz, korkularınız ve geçmiş hikayenizin karışımından oluşturulmuş çok sayıda hayali bebekler vardır: oyun arkadaşı bebek, hayatınızın aşkı olan bebek, sizin yansımanız olan bebek, kadınlığınız ve yaratıcılığınızın kanıtı olan bebek, sizi bütün bir insana tanımlayan bebek, kaybedilen bir aşığın fantezi bebeği ve benzerleri gibi.”

Bilinçdışında yeni gelen bebeğe ya da çekirdek aileye dair tasarılar, hayaller olabilir. Bunlar daha önceki jenerasyonlardan aktarılan şeyler olabilecekleri gibi, yeni anne-babanın kendi arzularını da taşıyabilirler (az önce verilen örnekler gibi).

“Hayali bebekler dikkat edilmezse ve ileriye taşınırlarsa, sorunlara yol açabilirler ve gerçek çocuğunuzu ya çok ağır ya da uygun olmayan rollere itebilirler.” (sf. 59) Çünkü bir bebeğe bir rol bahşetmek ve ondan o rolü oynamasını beklemek bebeği otantik kendiliğinden uzaklaştırır.
“Zihinsel bir tasarınızın olduğunu fark etmek önemlidir çünkü bir kez farkında olduğunuzda ondan kaçınmaya ya da onu doldurmaya karar verebilirsiniz.” (sf. 59) Dolayısıyla bu durumu bilinçdışından bilinç düzlemine taşımak çok kritiktir.
“Hayal ettiğiniz bebek ve aile, kendini doğrulayan kehanet haline gelir.” (sf. 59) Yani zihindeki bu tasarılar kendini gerçekleştirmek için çeşitli yollar arar ve de bulurlar: Bireyin hikayesini etkilerler.

Bu konuyu yine iki düzlemde düşünebiliriz.
Birincisi yeni gelen bebeğin hikayesi: Acaba yeni anne-babanın yeni gelen bebekle ilgili bilinçdışı tasarıları var mıdır ve varsa bunlar nelerdir?
İkincisi ise yeni anne-babanın bireysel hikayeleri: Acaba yeni anne-baba içine doğdukları ailelerde bilinçdışı tasarılara maruz kalmışlar mıdır (hatta belki hala kalıyorlardır), evetse bunlar nelerdir?

Yarın aynı kitaptan ilerleyecek, bu konuyu biraz örneklendireceğim.

Fotoğraf, Unsplash.